İki Şehrin Hikâyesi
Bu hikâye, iki şehrin olduğu kadar, iki adamın ve iki ülkenin hikâyesi.
Bu iki adam Bill Gates ve Carlos Slim. Birincisi ABD'den, ikincisi Meksika'dan. Fortune 500 listesinde başlarda görülen iki zengin kişi.
Bill Gates'i pencerelerden (windows) tanıyoruz. Bilgisayar yazılımı ile, tamamen inovasyona dayalı bir dev yarattı kısa bir sürede: Microsoft.
Kimi zaman, klavyeden hızla komutlar yazarak bilgisayardan bir şeyler soran insanları görürüz filmlerde. Onlar windows işletim sistemi öncesi kişisel bilgisayaralardır. Program yazarak konuşulurdu onlarla. Microsoft, geliştirdiği işletim sistemiyle, kişisel bilgisayarları klavye veya fare tıklarıyla komut alır hale getirdi. Bilgisayar kullanmanız için yazılım bilmenize gerek yoktu artık. Ekranda önümüze çıkan talimat veya ikonlara uyarak işlem yapabilirsiniz. Böylece, bilgisayarlar hızla evlere girmeye başladı. Uydu iletişimi ile birlikte patlama yaşandı ve bu paralelde pek çok şirket, Microsoft dahil, çok değişik sahalarda uygulama proğramları geliştirdiler. Bilgisayarlara eklenen işletim, güvenlik, uygulama ve oyun proğramları için geliştiren şirketler ürün başına lisans bedeli kazandılar. Kazanç korkunçtu.
Zamanla, diğer şirketler, işletim sistemi olan windows nedeniyle, Microsoft yüzünden engellendiklerini görüp şikayet ettiler. Devlet de bu açıdan bir süredir takipte olduğunu gösterdi ve Microsoft uygulamalarını tadil etmek zorunda kaldı. Ayrıca anti tröst yasası uyarınca para cezası ödedi.
Microsoft halâ bir dünya devi ve ABD'de başka yazılım ve donanım şirketleri de var.
Diğer taraftan, ticari hayatına borsa operasyonları ve yıldızı sönmüş şirketleri satın alıp parlatarak tekrar borsada pazarlayan bir başka zengin var: Carlos Slim. Halen Meksika ve civarındaki Latin Amerika ülkelerinde işleyen bir telekominikasyon devi.
Bu nasıl gelişmiş:
Borsa günlerinde siyasi çevrelerle geliştirdiği bir ilişki var. 1990'larda Meksika hükümeti, telekominikasyon tekelini özelleştirmek istiyor. Yönetim yetkisi olan hisselerin %51'ini satmak istiyor. (toplamın %20.4'ü) Daha yüksek teklifler bulunmasına rağmen C. Slim tercih ediliyor. Ödemede de süre geniş tutulunca, Telmex kendi hesabını kendisi kapatıyor. Buradan aldığı güçle, çevre ülkelerden de benzer şartlarda alımlar yapıyor.
Ülke dışı telefon görüşmelerinde ortaya çıkan kayıtlara dayanarak, tekelleşme şikayeti yapılıyor. Meksika devletinin ilgili komisyonu durumu inceliyor ve tekelleşmenin varlığını tesbit ediyor. Fakat, uzun zaman önce, insan hakları kapsamında çıkarılan geriye işlemezlik (muafiyet) öne sürülerek ne ceza veriliyor, ne de elde edilen statü bozuluyor. Eskiden devlet tekeli olan Telemex, artık Carlos Slim tekeli oluyor.
Biliniyor ki Meksika ekonomi sisteminde, girişimcinin önüne bariyerler ve labirentler çıkar. Gerekli fedakarlığı yapanın önünde yollar açılır. Bulunulan noktaya gelinceye kadar Bay Slim de fedakarlık yapmıştır.
Hatta iki "ülkenin hikâyesi"dememin nedeni bu anlatılanlarda. İki ülke de başkanlık sistemiyle yönetiliyor. İkisinde de benzer adlarla anılan siyasi kurumlar var. Birisinin daha şeffaf, daha kapsayıcı olmasına karşın diğeri daha baskıcı, daha kapalı ve daha sızdırıcı. Bunu yaratan da kurumlara verilen görevlerdeki, güç kullanma yetkisindeki ve yetkileri denetleyip frenleyen kurallardaki fark.
Başkanlık sistemi adını vermek, her sorunu çözen sihirli değnek değil. Öyle olsaydı, Latin Amerika baştan sona refah cenneti olurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder