24 Kasım 2015 Salı

Okuduğum bir kitaptan...

Dünkü Çin öyküsünü, halen okuduğum bir kitaptan aktardım.
( Kapağının fotoğrafı aşağıda )



Dünya ülkelerinin gelişme, demokrasi ve refah yolundaki serüvenlerini anlatıyor.

Tarihten çok çarpıcı örnekler de vererek, kritik kavşaklarda alınan yönetim kararlarıyla, ülkelerin harekete geçişini, şahlanışını veya aksi yönde geriliğe sürüklenişni, en iyi ihtimalle yerlerinde saydıklarını anlatıyor. Bunu, demokratikleşme çabalarını, yönetim gücünün dağılımı ve dengelenmesini, güç yoğunlaşmasının getirdiği felaketleri, kötüye kullanımları ve yolsuzlukları anlatarak örnekliyor.

430 sayfalık kitabı özetlemenin güçlüğünü bilerek noktalıyorum.

Kitabın tercümesi de benzer bir isimle yayınlandı. Aslını veya tercümesini okumanızı öneririm. Katılmadığınız çözümlemeler çıksa da yer yer, aydınlatıcı bir yayın olduğunu düşünüyorum.


....


Pusulayı keşfeden ve devasa gemiler yapan Çin, toplumsal istikrarsızlık korkusuyla içine kapanmışken, Portekiz ve İspanya gemileri yeni dünyayı keşfetti. Keşiflerin arkasından bu ülkeler, orta ve güney amerikanın büyük kısmını kolonileştirdiler. Hazinelerini ve değerli kutsal emanetlerini yağmaladılar. Yerlileri köleleştirip gümüş ve altın madenlerinde çalıştırdılar. Akan değerli metal bolluğundan İspanya'da enflasyon bile patladı.

Buna rağmen bu ülkeler bilim ve sanayi devrimini yaşamadı.

Çünkü, keşiflerin ve kolonizasyonun kazancı, geniş halk tabanı yerine, kraliyet ailesi ve seçkinler elinde birikti. Onlar hallerinden memnundu ve durumu halkı baskı altında tutarak sürdürmeyi seçtiler.
Engizisyon mahkemeleri de baskı aracı olarak kullanıldı.

Bilim ve sanayi için şart olan aydınlanma ve özgürlükler olmayınca, gelişme arzusu da bilgilenme arzusu da gelişemedi. Zenginlik, görkemli saraylar ve devlet binaları yaptırmak ve erinç içinde sürdürülen saray yaşamı ile sınırlı kaldı. Kısacası, eksik olan, aydınlanma, özgürlükler ve demokrasi idi. Baskıcı ve seçkinci (despotik ve ekstraktif) yönetim gelişmeye yol açamazdı çünkü gelişmenin getireceği değişim onların istikrarı için tehlikeydi.

Öte yandan, korsanlık yaparak İspanyol altınlarına el koyan İngiliz'ler, bilim ve sanayi devrimini başarmış ve her sahada dünya hakimi olmuşlardır.

Bu ve benzerleri ileride ele alınacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder