Orta okul günlerinden söz ederken anılarım bir ileri birkaç geri salınmıştı.
Tekrar döndüm.

Resimde görülen öğretmenim Doğan Kutlu'dan daha önce söz ettim.

Birsen hanım benim dersime gelmedi fakat bitirme sınavlarında kompozisyon kağıdımın Birsen hanıma denk geldiğini biliyorum. Bana iletilene göre, henüz kimlik bölümü kapalı olan bir kompozisyonu değerlendiren Birsen hanım, bak Aydın ne güzel der ve birkaç satır okur. Aydın bey bu kâğıt İbrahim'in der. Bahse girerler ve kimlik bölümünü açarlar. Bahsi Aydın bey kazanır. Birsen hanım benimle tanışmak isteyince öğrendim bunu.
Merakımı bildiği için, atamayla kitaplık kolu başkanı yaptı beni Aydın bey. ( Tilki kümese bekçi.) Bulunan ne varsa okudum. Ziya Gökalp'in Türkçülüğün Esasları dahil. Bundan, daha sonra söz edeceğim için özellikle belirttim. Çalı Kuşu neredeyse pahalıya patlıyordu. Bunu ilk yazımda ele alacağım.

Fazla uzayacak gibi görünüyor. Araya başka bir işgalci anı girmezse, bu resimlerdeki diğer öğretmenlerimden, bir sonraki yazımda söz edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder