YA DA ASOSYAL PATATES
Ülkenin başkentinde ve başkentten küçük fakat ondan daha aydınlık olan Eskişehir'de yaşadıklarımdan kesitlerdi bunlar.
Ege bölgesinin içlerinde bulunan memleketim Denizli'de de durum farklı değildi. Halkın iyi niyeti ve yönlendirmeye müsait inanç dünyası kullanılarak yatılı imam hatip lisesi açılmıştı ve köylerden öğrenci devşiriliyordu. Ortaokulu olmayan bir başka kasabaya imam hatip lisesi orta kısmı açılmıştı halkın bağışlarıyla.
Gelişen gelir durumu ve küçük çevrelerin anlamsız benlik yarışı sonucu, caminin yolunu öğrenir öğrenmez hacca koşanlarla dolmuştu köy. İyi, güzel... Allah herkesin gönlüne göre versin ve çabalarını kabul etsin de düne kadar büyüğüm diye elini öptüğüm kadınlar elini uzatmaktan çekinir olmuşlardı. Kim 'daha koyu hacı' yarışı vardı gizliden. Eskiden görüştüğümüz ablaların patatesleri de benden uzaklaşıyordu sanki.
Dedim ya! Ülkemizin en aydın şehri olarak bilinen şehrine, İzmir'e yerleşmiştim. Üstelik Çağdaş Cadde üzerinde bir evdi yerleştiğimiz ev . Öyküyü başlatan olaydan birkaç gün önceydi. Çağdaş Cadde boyunca yürüyerek eve gitmekteydim. Yaşamımın en büyük şoklarından birini yaşadım. Yokuş boyunca uzanan, hayli geniş kaldırımda, gezi temposunda yürümekteydim. Bir apartman girişinin önünde beş yaşlarında iki kız çocuğu oynamaktaydı. Aramızda dört beş metre mesafe vardı. Beni gören çocuklardan birisi, "Kaçalım erkek geliyor." dedi ve inine kaçan tavşan yavruları gibi içeri koştular.
Aman Allah'ım! Bu nasıl terbiye, bu ne feci bir telkin! Kaç erkek geliyor!
Demek ki burada da taassup adaları var.
Apartmanımızda da tesettür konusunda titiz olan bir aile de var.
İşte böyle. Durum bu ne yazık ki. Bir kadınla dostça bir temas ortamı oluşmadan önce mesafeli durmakta yarar var. Deneyimlerimin ruhuma yazdığı bir norm bu.
İşte o gün, ben patateslere bakarken, C. Hanım bana bakıyordu. Umursamaz bir şekilde yürüyüp geçmedim fakat yardım teklifinde tereddütlüydüm. Baktı ve "Beyefendi birine benziyorsunuz ama hiç de öyle davranmıyorsunuz." dedi.
Açıklama yapamazdım. Sadece özür dileyip yardım teklif ettim. Sanırım biraz geç kalmıştım. Sadece yerdeki son patatesi alıp uzattım kendisine.
Cesur bir kadındı. Belki de son bir ders daha vermek istedi bana. "Adım C." dedi. "C. H." -İznini almadığım için kısaltma kullandım.- "Alt katınızın çaprazında oturuyoruz İbrahim Bey. Ben sizi alt komşunuzdan duyduğumla tanıyorum."
Karşılıklı memnun olduk. İşte patatesin gizil gücü budur.
Cesur bir kadındı. Belki de son bir ders daha vermek istedi bana. "Adım C." dedi. "C. H." -İznini almadığım için kısaltma kullandım.- "Alt katınızın çaprazında oturuyoruz İbrahim Bey. Ben sizi alt komşunuzdan duyduğumla tanıyorum."
Karşılıklı memnun olduk. İşte patatesin gizil gücü budur.
Patates bahane, hikaye şahane ! Devam et , kim tutar seni!!!
YanıtlaSilAli fazla gaz verme. Havalar sıcak, motor yaşlı. Fazla gaz yemiyor.
YanıtlaSilTeşekkürler, selamlar.