...YA DA ASOSYAL PATATES
![]() |
Bol nişasta kaynağı. Ayrıca komşuları tanıştırır. |
Tezini test etmek için de bir sorusu ve cevaplama için istediği yollar var. Yani hem okuyacak kadar sabırlı olacaksın, hem de bildiğin yoldan değil de onun yönlendirdiği yoldan yanıt yazacaksın. Ya sabır!
Sorusu, "Biz nasıl tanıştık?" idi.
"Bizi patates tanıştırdı." dedim. Hatırlatmamı istedi.
--.--
Türkiye'nin önde gelen birkaç şehrinde yaşadıktan sonra, Türkiye'nin aydınlık yüzü kabul edilen bir şehre yerleştim. Adresimde bile çağdaş kelimesi vardı: Çağdaş Cadde...
Yeni bir apartmandan gönlümüze göre bir daire aldık. Birbirini önceden tanıyan sadece bir kaç aile vardı. Daire sahiplerinin önemli bir kısmı Almanya bağlantılıydı. Çoğu halen orada yaşıyordu. Sadece iki aile kesin dönüş yapmıştı. Diğer komşularımız arasında da bir sosyal taban birliği, hemşerilik veya meslektaşlık gibi ortak özellikler yoktu.
Yeni taşınmıştım ve henüz alt komşu ile gönülden üst komşu ile mecburiyetten tanışmıştım. Göz aşinalığını saymıyorum çünkü komşu olduğunu biliyorsun fakat çoğunun adını bile duymamışsın.
Bir gün dışarıya çıkıyordum. Apartmanın dış kapısını açtım, baktım ayağımın dibinde bir patates. Dışarı adım attım patatesin üzerinden. Apartmanın geniş girişine dağılmış başka patatesler de vardı. Soldan gelen bir hareket gözüme ilişti. Genç ve güzel bir kadın, bir eli yerdeki patateste, gözleri üzerimde, duyabildiğim son nefesinden anladığım kadarıyla öfkeli, tanıdıktan sonra varsayabildiğim kadarıyla da küfür patladı patlayacak.
O bu durumda yakalanmaktan rahatsız, - O dedim çünkü henüz tanışmıyoruz.- ben bu durumda ne yapacağına karar verememiş, tereddütlü ve şaşkın... Niye derseniz, anlatacağım zaten.
Her uygar erkeğin bu durumda, tanışıyorsa doğrudan, tanışmıyorsa izin isteyerek müşkül durumdaki kadına yardım etmesi beklenir. Beni frenleyen neydi: Deneyimlerim.
Geçmiş yaşanmışlıklar ve ilişkiler her insanda yeni bir davranış kalıbı oluşturur. Anlatacağım gibi anekdotları tek tek düşünmez; onlardan süzülüp gelen deneyimini kullanır.
(Devam edecek.)
Bir gün dışarıya çıkıyordum. Apartmanın dış kapısını açtım, baktım ayağımın dibinde bir patates. Dışarı adım attım patatesin üzerinden. Apartmanın geniş girişine dağılmış başka patatesler de vardı. Soldan gelen bir hareket gözüme ilişti. Genç ve güzel bir kadın, bir eli yerdeki patateste, gözleri üzerimde, duyabildiğim son nefesinden anladığım kadarıyla öfkeli, tanıdıktan sonra varsayabildiğim kadarıyla da küfür patladı patlayacak.
O bu durumda yakalanmaktan rahatsız, - O dedim çünkü henüz tanışmıyoruz.- ben bu durumda ne yapacağına karar verememiş, tereddütlü ve şaşkın... Niye derseniz, anlatacağım zaten.
Her uygar erkeğin bu durumda, tanışıyorsa doğrudan, tanışmıyorsa izin isteyerek müşkül durumdaki kadına yardım etmesi beklenir. Beni frenleyen neydi: Deneyimlerim.
Geçmiş yaşanmışlıklar ve ilişkiler her insanda yeni bir davranış kalıbı oluşturur. Anlatacağım gibi anekdotları tek tek düşünmez; onlardan süzülüp gelen deneyimini kullanır.
(Devam edecek.)
:) ...
YanıtlaSil