BAŞKAN BABANIN KUZULARI
İzmir'de, liberal düşümce platformunda, başkanlık konusu tartışılmış. Bu toplantıda, TESEV başkanı Can Paker, başkanlık diktatör yaratır düşüncesini eleştirerek, ihtiyacı olan yasaları kim çıkaracak, bütçesini kim çıkaracak deyip yasama organının başkanda güç yoğunlaşmasını engelleyeceğini savunmuştur.
Erkler ayrılığı mevcutsa bu doğrudur. Varsa ve diğer erklerden bağımsız çalışabiliyorsa.
Mevcut anayasada da erkler ayrılığı ilkesi var. İlke var amma çalışması erkler birbirinden bağımsız çalışıyor dedirtiyor mu? Evet demek zor.
C. Paker'in savına dönersek: Başkanın bir dediğini ikiletmeyecek bir meclis olursa ne olur? Böyle haller yaşanmadı mı, ilerde yaşanmaz mı? Yasama organının başkandan bağımsız davranabilmesi ve öyle kalabilmesi için başka kurum ve kurallara da ihtiyaç var.
Tartışmanın tamamında var mıydı bilmiyorum ancak okuduğum medyada bundan söz edildiğini görmedim.
Meksika bağımsızlık ilan ettiğinde, ABD başkanlarının yetkisini çok sınırlı bulan "İturbite", kendisini imparator ilan etmeye uygun bir anayasal yapı kurmuştur. Sonradan seçim yolu açılmıştır fakat Meksikalılar hala başkanlarına seçilmiş imparator gözüyle bakar. Kolonyal dönemde yerleşen ayrıcalıklar geçerliliğini hala, yer yer korumaktadır.
Yasa dışı ekonominin günümüzde bile yaygın olduğu, son yıllardaki nispi ekonomik iyileşmeye rağmen, gelir dağılımının felaket seviyede bozuk olduğu ve bir jenerasyonda dünyanın önde gelen zenginini haline gelen birini yarattıkları dikkate alınırsa, kim kimi kimin için yönetiyor ortaya çıkar.
Meksika örneğini, gücü dengelenmemiş ve kontrol edilemeyen bir güç odağının iyi sonuç vermediği bilinsin diye ekledim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder