25 Ocak 2016 Pazartesi

AKLIMA GELDİ-6

GAZ LAMBASI
 
Cafer İbanoğlu arkadaşımız paylaşmış "bunu yaşamışsanız yorumlayın" diyen bir sayfayı.
Öncelikle belirteyim ki parasız yatılı hayatımdan önce, yani liseden önce elektrikle aydınlanmış bir ortamda ders çalışmadım hiç.
Çocukluğumda, lambanın camsızı, bir şişe ve bir fitilden ibaret olan "kandil" denen bir aydınlatma aracı da vardı.
İlk gaz lambası ve odun sobası, statü yükseltmek amacıyla evimizde yapılan tadilatın tamamlayıcısı olarak girdi bizim eve. Ben henüz okula başlamamıştım.
Nişanlanan ablam elişlerine yoğunlaşınca da lamba bir numara büyütüldü ve aynalısı yeğlendi, yansıtma özelliği nedeniyle.
Orta okula göreceli rahat başlamıştım. Çivril'e bitişik olan Kızılca Söğüt köyünde, bir akraba evinin bir odasına yerleşmiştik. Dedemler de beraberdi. Yani rahattım.
İkinci yarıyıl başında, dedem rahatsızlanınca, yalnız kaldım. Sobayı yakamıyordum ve hava soğuktu. Çare yatak içinde çalışmaktı. Gaz lambasını gereği kadar aşağıya asıp uygun mesafeye yatağı serdikten sonra, yorganı omzuma kadar çekip çalışıyordum. Isınan beden gevşiyor ve bir süre sonra ben uykuya dalıyordum. Ödevim tamamlanmamışsa, gecenin bir zamanından veya sabah erken uyanıp tamamlıyordum. Bu durumda, benim lamba, hemen hemen her zaman, gazını bitirip sönüyordu.
Komşumuz Bekir amca, geç saatlerde işlettiği kahvehaneyi kapatıp evine geldiğinde, geçerken benim ışığı yanık görünce, evde uyuyan çocuklarına söylenirmiş. " Bak okuyacak çocuk nasıl belli, nasıl da çalışıyor. Bizimkiler çoktan zıbarmış."
Orta üçte Çivril'de ev tuttuk. Kardeşim de katılmıştı bana. İlçe merkezine taşınınca elektrik vardı sanmayın. Gücü sınırlı bir güç santralı vardı ve çok az sayıda ev enerji alabiliyordu. Ayrıca, sürekli çalıştırılmıyordu. Kısacası orada da gaz lambası etrafında çalıştık dersimizi.
Nerden nereye, dostlar. Büyükler unutmasın, küçükler bilsin diye yazdım.
Bununla, halinize şükredin ve daha iyisini istemeyin demek istemiyorum.

1 yorum:

  1. Okuduğumun aklıma ilk getirdiği, sık sık kullandığım "Ancak kavranmış doğru bir geçmiş, geleceğin pusulasıdır!" söylemi oldu...
    ... "yaşamışsanız yorumlayın" da aklıma getirdiği de var; teşekkür ederek, onu da kısa zamanda uygulamaya geçirmeyi planladım.

    YanıtlaSil