5 Mart 2017 Pazar

Kelimelerin Ruhu-8: Güven Oyu ve Gensorunun Denge_denetlemedeki Yeri

 
Güven Oyu
 
     Mevcut anayasamıza göre, bir hükümet güvenoyu alıp anayasal andını içmeden göreve başlayamaz. Buradan anlaşılacağı gibi, güven oylaması, meclisin, atanan hükümetin anayasal görevini yerine getirebileceğine inancını resmen belirtmesidir. Meclis, temsil ettiği halka, atanan kişileri inceledik, görevi icra edebileceklerine inandık demesidir. "Artık bu zevat sizi hükümet olarak yönetecektir, gönlünüz ferah olsun." demektir bu.
    Getirilen ve referanduma sunulan metne göre, güvenoyu sistemi kaldırılmıştır. Seçmence doğrudan seçilmiş cumhurbaşkanının da güven oylamasına tabi olması mantıklı değil fakat atamayla gelen başkan yardımcılarının ve bakanların güven oylamasına tabi olması yararlı olurdu. Bulunması halinde:
    - 'Tek Adam' ataması onun hakkı olabilir fakat atamanın meclis tarafından onaylanması (güvenoyu), atanacak kişilerin seçiminde hem başkanı daha dikkatli olmaya sevk edecektir.
    - Hem de halk oyuyla gelmemiş görevlinin, dolaylı da olsa halk oyu almasını sağlayacaktır.
    - Bence en önemlisi, güven oylaması süreci sayesinde, atama ve görevlendirme süreci şeffaflaşacaktır. Şeffaf yürüyen süreçlerin daha isabetli sonuçlar vereceğine inanırım.
 
 
Gensoru ve Güvensizlik Oyu
 
    Önerilen metinde, gensoru mekanizması kaldırılmıştır. Metni  savunanlar, 'Meclis Soruşturması' mekanizmasının cumhurbaşkanını da içerecek şekilde varlığını yeterli görmekte, gensoruyu gereksiz, verimsiz ve zaman alıcı bulmaktalar.
     Bu sav, eksik ve yanıltıcıdır.
    Meclis soruşturması, anayasal yargı dokunulmazlığı hakkı verilmiş makam sahiplerinin sadece cezai sorumluluklarını araştırma sürecidir.
    Cumhurbaşkanının karşı çıktığı hiç bir soruşturmadan sonuç çıkmaz. Bunun nedeni hem belirlenen oy kalitesi hem de meclisin cezai davanın kanıtlarını toplamakta aciz kalacağı gerçeğidir. Yürütme organının (Cumhurbaşkanının) karşı olduğu hangi davaya hangi savcı kanıt toplayabilir. (Cumhurbaşkanının Hakim ve Savcılar Kurulu üzerindeki etkisini dikkate alarak ve kumpas - kurgu davaları henüz unutmamış olarak ... Ayrıca, ihtiyaç duyanlar, ABD sistemindeki 'özel savcılık' sistemini ve mantığını incelesin isterim. Bkz: Dip Not-1)
     Önemsediğim mesele, yönetenlerin siyasi sorumluluğudur. Bir yönetici, kanunen suç sayılmayan ancak hatalı olan politik seçimler yapabilir. Bunları millet adına kim ve nasıl soruşturacaktır? Mevcut anayasamızda bu ihtiyacı gensoru mekanizması sağlıyordu. Gensoru önerisi kabul edilmese bile sistemi şeffaflaştırıyordu. Yokluğunu ciddi bir eksiklik olarak görüyorum.

    Gerek 'meclis soruşturması' mekanizmasının kapsamı ve işlerliğinin şüpheliliği  ve gerekse siyasi sorumlulukları soruşturacak 'gensoru' mekanizmasının bulunmayışı dikkate alındığında, önerilen sistemde, meclisin yürütme üzerinde denetleme gücünün bulunmadığı görülmektedir.
 
    Not-1: ABD sisteminde özel savcılık diye yasal bir organ vardır. Yürütme organının (Başkanın) atadığı savcıların, yürütme organıyla politik ortaklık ve ilgi ortaklığı olabilir. Bu ortaklık adaletin önünde engel olarak görülmüş ve icra organı içinde olası hata veya suçların soruşturmasında, örneğin kongre, sadece kendisine rapor verecek bir savcı atayabilir. Yetkileri ve bütçesi atamayla birlikte özel savcının emrine verilir.

1 yorum:

  1. Sevgili Çorbacı , o kadar ince mevzulara dokunuyorsun ve öyle de usülden , yavaştan güzel değiniyorsun ki, senin yazını ilk kez okuyanlar ; bu kişi ya anayasa hukuku akademisyeni , ya da uzun yıllar mecliste bulunmuş bir zat der. Değin kardeşim değin , aklına gelen her noktaya değin. Nasıl olsa , baki kalan bu dünyada hoş bir sada imiş.

    YanıtlaSil