31 Ağustos 2016 Çarşamba

DİKENLİ BİR SAVUNMA SANAYİİ HİKAYESİ-5, Çarli'nin Melekleri

 
MÜHENDİSLİK Mİ YÖNETİCİLİK Mİ?
    Çok geçmeden bir sessiz soru belirdi zihnimde:  Mühendis miyim değnekçi başı mı? Yanlış anlaşılmasın. Birim yönetimini hor görme değil de bir isyan abartması kabul edin bu benzetmeyi. Sekiz yıldır çalıştırılmayan akışmetre kalibre tezgahı ile uğraşmak, çalışma prensibini ve iç yapısını çözmek, neden çalışmadığını bulmak gibi bir 'baş ağrısı', personel devam çizelgesi ile veya üretim sapmaları ile uğraşmaktan daha çekici geliyordu banma.
   Ne var ki omuza yerleşen yıldız sayısı, kişinin ne kadar yönetsel meselelere gömüldüğü ile doğru orantılıydı. Mühendislik meselelerinden kaçma eğiliminde olanlar için bulunmaz nimet olan bu durum, aksi yöne yatkın olanlar için de sıkıntı kaynağı olabiliyordu. Ayrıca, sistem gereği nöbet tutmak zorundasınızdır veya hiyerarşik bağınız olmayan bir birim yetkilisi, bulunduğunuz hiyerarşik zincirin kontrolünde olmayan ek görevler verebilir.
   Bunlara benzer sorunların bir kısmını o ana kadar yaşadımsa da çoğunu ileride yaşayacağım çünkü halen yaşayan başkaları var.
   Bana şimdi sorulsa örneğin, fabrika birimlerinde mühendis görevlendirmem. Hele hele yüksek potansiyellileri asla... Bunun yerine, sorumlu olunan sistemlere göre örgütlenmiş ve kadrolanmış bir mühendislik biriminde, uzmanlaştırarak toplarım mühendisleri. Atölye fabrika yönetimlerini de buna uygun vasıf ve eğilimdeki personele bırakırdım.
   Oh be! Ayağıma batan dikeni çıkardım. Kapanan yaranın izi kaldı sadece.

   Dönelim ayların akışına.
   Hollanda bağlantılı proje sıkıştırmadan önce yüksek lisans tezimi tamamlamam gerekiyordu. Bir garip tesadüf, ben Eskişehir'e atandığım sırada tez danışmanım da ODTÜ'nün Gazi Antep yerleşkesine transfer oldu. Tezin bölümlerini postalıyorum, doğrulanmış veya düzeltilmiş hali bana postalanıyor. Defalarca oldu bu.
   Bu metni okuyan genç bir okuyucu elektronik posta geçiriyordur aklından bir ihtimal. Biz o olanaklara sahip olamadık.
   Doğrulanmış metin mumlu kağıda daktilo edilecek, teksir makinesinde çoğaltılacak ve ciltlenecek. Bir daktilo edinip yapabileceğim bir iş değildi bu. Mumlu kağıtla çalışanlar bilir; acemi daktilonun ya yazdığı harf teksirde çıkmaz, ya da tuşa aşırı kuvvet uygularsa harfler karışır. Üstelik yazılacak metin İngilizce. Ayrıca, tezin bir eki de ofset tekniği ile çoğaltılacak.
   'Bütün metinleri ve tabloları Word dosyasında oluştur, bas yazdır komutuna. Al sana tez kitabı. Bir de spiral sırt geçir. İki saat sonra tez kitabını teslim et.' Keşke böyle olsaydı. Biz delgi kartlarıyla bilgisayar kullanan nesiliz.
   Uğraş didiş Kasım sonlarında bütün hazırlıklar bitti ve Aralık ayında tez jürisine sunuldu. Tezim kabul gördü ve yüksek mühendis oldum. Bunu yazmamın nedeni, bu kariyer yükselişinin ödülü bir yıldı ve onunla birlikte 1977 yılına terfi etmiş olarak girdim.

   Askeri personelin yıllık izinleri, yazlık ve kışlık olarak iki ayrı dönemde kullanılır. Ben de Şubat ayında kullandım 1977'nin kışlık iznini. Döndüğümde ofis kalabalıklaşmıştı. Proje yöneticisi Akın Binbaşı ekibini güçlendirmek istiyordu. Proje için yararlı olacağını düşündüğü iki mühendisi de almak istemiş. Müdürler var olanla yetinmesini söylemiş. Akın Binbaşı konuyu komutana yansıtmış. Projeyi yakından izleyen komutan, "Proje aksarsa hesabını sizden sorarım." deyince istemeden razı olmuşlar. Böylece, üç ODTÜ'lü (Nadir, Bora ve ben) bir araya geldik.
   Popüler projenin yeni kadrosuna, diğer personelden bir kısmı, o günlerde popüler olan bir TV dizisinden hareketle, 'Çarli'nin melekleri' adını takmışlar.
   Akın Binbaşı kendi eliyle bize çay hazırlarken, gülerek anlatmıştı bu duyumu. O isminden hoşnuttu. Meşhur renkli defterinin iç kapağına süslü harflerle 'Charly's Note Book'  bile yazmıştı.
   Ruhu şad olsun.

2 yorum:

  1. Ah Charlie!...
    ... O uc melekte kanat sayisi toplamini hep merak ederim ;)

    Akin agabeyi rahmet ve minnetle, melekleri agabeylerimi saygi ile aniyorum.

    YanıtlaSil
  2. Operasyonel ve cari kaygilardan uzak ozerk bir "Sistem Muhendisligi" biriminin varligi benim de hayalimdi; hatta bakimci meslektaslarimizin fabrikalara yonlendirildigi surecin basinda bu gorusumu resmi / gayriresmi oneriler olarak da -daha sonra Kuvvet Konutani da okan- Denetleme Komutani seviyedine kadar defalarca da sunmustum...
    ... balik kacti; cok da buyuktu 😞

    YanıtlaSil