ALMANYA'DAN BAKIŞ
Münih ana istasyonunda metro peronunu şaşıran esmer ve kavruk bir Türk, peronun birinde gördüğü üniformalı birinin omzuna dokunur ve "Düüt allah." der, işaret dili eşliğinde. Muhatabı önüne düşer ve Allach ( okunuşu allah ) yönüne gidecek trenin peronuna götürür.
Bir grup teknisyenle birlikte, Münih'deki MTU tesislerinde bulunduk bir süre. Allach semtinde bir otelde kalıyorduk. Yol soran kişi de bizden birisiydi. Şehir merkezinden otele dönmek istiyordu.
MTU (Motor ve Türbin Şirketi) ağır hizmet dizelleri üretiminde Dünya liderlerindendir. Tanklar, gemiler, trenler ve jeneratör grupları için dizel motorlar geliştirir ve üretir. Bu şirket, aynı zamanda, Almanya'nın en büyük (ve ölçeğinde tek) gaz türbin şirketidir.
Biz de gaz türbin tiplerinden birisi için oradaydık.
Biz de gaz türbin tiplerinden birisi için oradaydık.
Bir salonda, sergilenen motorlar, motor kesitleri ve başka görseller vardı. MTU'nun üretiminde veya geliştirilmesinde görev aldığı motorlardan bahsediliyordu. Diğer Avrupa ülkeleri ve ABD ile ortak projelerde görev almışlar.
Hiç bir motorun tamamını üstlenmemiş fakat, katıldığı projelerde aldığı görevler eklenebilse, toplamı bir motoru tamamlardı. Değişik zamanlarda gaz türbininin her bileşeniyle uğraşılmış demekti bu. (Önceki bölümde, motorun sıcak kısmı veya soğuk kısmı gibi bir açıklama yapmıştım.) Bir projede soğuk kısmın şurasını, bir diğerinde burasını üstlenmişti örneğin. Aynı şey sıcak kısım parçaları için de geçerliydi.
Benim bu gözlemden çıkardığım şudur: MTU ( belki de devletin planı dahilinde) motorun tamamında geliştirme ve üretim alt yapısını test etmiştir böyle bir girişimle.
Uçağı oluşturacak her sahada da böylesine bir yapılaşma vardır kanaatimce. Almanya'nın katıldığı ortak girişimler de bunun kanıtı. MBB ve Dornier gibi iyi bilinen uçak şirketlerini ve katıldıkları projeleri gözden kaçırmamalıyız. Alfa Jet, Tornado, Transal (C-160) ve M-400 gibi askeri ve Airbus gibi sivil havacılık ürünleri...
İnanıyorum ki, Almanya, çok az (veya hiç) dış tedarikle uçak yapabilir. Ancak yapmıyorlar. Ortak üretimlerle, başkaları ile birbirine kaynak ola ola, ekonomik ve siyasi bağlar geliştire geliştire, sivil veya askeri projeleri, ekonomik ve siyasi güç haline getiriyorlar. Devletlerin bu sıralarda etkin rol aldıkları muhakkak. Ekonomik kalkınma öncelikli hedef.
MTU'nun içinde bir de BWB irtibat ofisi vardı.
BWB, federal tedarik birimidir, yani Savunma Bakanlığının bir parçasıdır. Bütün sistem geliştirme ve sistem satın alma işlemleri, F. Almanya devletinin bu kurumu tarafından yapılıyor. Sürekliliği olan ve uzmanlaşmış birimlerden oluşan bu kuruluş, uzun dönemli planları da daha isabetli yapabilme durumunda.
Hikâye ettiğim bizim 2,75 inçlik roket imalatı projesi orada olsaydı, Alman hava kuvvetleri operasyon plancıları uzun dönemli ihtiyaç projeksiyonunu yaptıktan sonra, bu sistemin satın alınmasına veya Almanya'da imal ettirilmesine BWB'nin roketler birimi karar verecek ve bu kararı uygulayacaktı. Ve doğası gereği bu birimler, uzmanlık alanı farklı olan, kariyer hedefleri ile projelerin gerçekleşme adımları uyuşmayan ve daha katı hiyerarşik karar alma süreci içinde olan askeri birimlerden daha isabetli kararlar alacaktı.
ABD'nin Pentagonu da aynı esaslarda çalışır. İmparatorluklar döneminden gelen BWB yapısını, ABD, kuruluş döneminde, pentagonu organize ederken örnek almıştır.
Her iki kuruluş da gereken uzmanlık alanlarında askeri personel de çalıştırır.
(Devam edecek)
Uçağı oluşturacak her sahada da böylesine bir yapılaşma vardır kanaatimce. Almanya'nın katıldığı ortak girişimler de bunun kanıtı. MBB ve Dornier gibi iyi bilinen uçak şirketlerini ve katıldıkları projeleri gözden kaçırmamalıyız. Alfa Jet, Tornado, Transal (C-160) ve M-400 gibi askeri ve Airbus gibi sivil havacılık ürünleri...
İnanıyorum ki, Almanya, çok az (veya hiç) dış tedarikle uçak yapabilir. Ancak yapmıyorlar. Ortak üretimlerle, başkaları ile birbirine kaynak ola ola, ekonomik ve siyasi bağlar geliştire geliştire, sivil veya askeri projeleri, ekonomik ve siyasi güç haline getiriyorlar. Devletlerin bu sıralarda etkin rol aldıkları muhakkak. Ekonomik kalkınma öncelikli hedef.
MTU'nun içinde bir de BWB irtibat ofisi vardı.


ABD'nin Pentagonu da aynı esaslarda çalışır. İmparatorluklar döneminden gelen BWB yapısını, ABD, kuruluş döneminde, pentagonu organize ederken örnek almıştır.
Her iki kuruluş da gereken uzmanlık alanlarında askeri personel de çalıştırır.
(Devam edecek)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil
YanıtlaSilÇok güzel!
Endüstriyel başarımda işbirliği temel yeteneklerin başında; uyumlu ortam (EKOsistem) ve politikalar kadar her seviyedeki işgücünün de buna uygun yetiştirilmesi gerek...
...bunun olmaması halini EGOsistemimizde zaten yaşıyoruz!
Diğer yandan bazı yetenekler, etkeler nedeni ile oluşup gelişiyor...
...Almanların I. Dünya Savaşı sonunda hava aracı le ilgili endüstriyel faaliyetleri durdurulunca bu teknolojik yeteneklerini kaybetmemek için buldukları çözümlerin yaşanarak öğrenilen etkinlikleri onları bugün endüstriyel poltikalarına dönüştürdü; ihraç edilebilir seviyede poltitkalar...
Ben I. Dünya Savaşı sonunda bulunan çözümlerde Polonya ve Türkiye'nin yerinin bilinmesi ve hep göz önünde bulundurulması gereken uygulamalar olduğunu belirmekle yetinip başka katkılar yapmak istedim:
Hayatımdaki ilk SAVUNMA sebebidir Alman Yardımları ile ilgili teknik projeler; kendimi hem SUÇlanan (!?) ama iki gün sonrasında da o suçu araştıran ve değerlendiren heyet içinde tenik UZMAN (!) olarak görevli bulduğum :)
MTU, zaman içinde bana aktardığınız proje yönetici mühendisliği sayesinde takip eden 20+ yılda benim de mesleki bilgi, deneyim ve kariyerimde ve bir o kadar da kişisel sosyal hayatımda çok özel yeri oldu...
Mesleki deneyiminizi paylaştığınız bu yazıya MTU'nun bende bıraktığı bu iki İZ ile katkı sağlayayım istedim:
MTU görevlerimde Allach'taki pansiyon tipi otellerde kalmışlığım vardır ancak, sonrasında konum ve lojistik avantajları nedeni ile yıllar boyu kullandığımız Frau Thussy'nin Hotel Jagerheim'i efsanedir!
Hızlı Alman yardımı projeleri süresinde bir Türk'e aşık olan ve onun sayesinde içki alışkanlığı değişen Thussy'ye en güzel hediye milli içeceğimiz idi; o da kahvaltılarımızda bizi özel hazırladığı hoş tabaklarla destekleyerek teşekkür eder, zaman masamızda eşlik o keyifli anlara de ederdi.
… Thussy'yi kendine böylesi aşık eden vatandaşımızı öğrenemedim; sormadım da...
Yıllar sonra NATO-AGARD PEP'te T-110 numaralı "Engine Signature" prohesi direktörü iken proje danışmanlığımı yapan MTU Dinamik Titreşimler Direktörü Bernd Burgholzer, sevgili eşi Margret ve kızı Eva ile aile arkadaşlığımız gala sürer... <3 <3 <3
... hala, Münih transferlerimizde kısa havalimanı terklerimizle Burgholzer'le yemekler yeriz; hep anarız sevgi ve tebessümle kendilerini...
Sayenizde yeniden hatırladım ve andım; teşekkürler!