4 Temmuz 2016 Pazartesi

UÇAK - 7

 
PENTAGON
   ABD, askeri teşkilatlanmada devrin Alman düzeninden yararlanmıştır. Özellikle sistem geliştirme ve tedarik yöntemlerini öğrenmek üzere irtibat subayları göndermiştir. Zamanla 'boynuz kulağı' geçmiştir.
ABD Savunma Bakanlığı
   Yaygın olarak bilinen adıyla Pentagon, yani ABD Savunma Bakanlığı, bizdeki Milli Savunma Bakanlığı ile Genel Kurmay Başkanlığı'nın karışımıdır. (ABD Genel Kurmay Başkanı, ABD ordularının başkomutanı değildir. Başkomutan olan Başkan için çalışan kurmay heyetinin başıdır ve sanırım savunma bakanına rapor verir.) Silah sistemlerinin idamesi kısmen kuvvetlerin sorumluluğuna bırakılmıştır. Sistemlerin geliştirilmesi ve tedariki Pentagon'un sorumluluğundadır. Bu açıdan, silahlı kuvvetlerin endüstri ile yüzleşen yanıdır ve kuvvet komutanlıkları ile organik bağı yoktur.
   Bütün sistem geliştirme projeleri pentagon tarafından yürütüldüğü için, kamu kaynaklarının şirketlere araştırma ve geliştirme (ARGE) fonu olarak dağıtılması da Pentagon marifetiyle yapılmaktadır.
   ABD sisteminin muhalifi olan amerikan düşünürleri, özellikle askeri havacılık sektörünün ve bu sektörü destekleyen temel sanayi alanlarının kamu desteği (ayni veya mali) olmadan ayakta duramayacağını iddia ederler. Özellikle soğuk savaş döneminde şirketlere aktarılan ARGE fonları sayesinde, yüksek teknoloji şirketlerinin risk yaşamaksızın karlarını maksimize ettikleri ve Afgan dağlarındaki mağarada saklanan El Kaide liderinin ABD'nin haberi olmadan kahvesini yudumlayamaması veya Kennedy Hava Limanı girişinden giriş yapan bir Arabın zihninin uzaktan okunması gibi projeler için, bilişim ve robotik şirketlerine aktarılan kamu fonları, 'eti senin kemiği benim' türü bir pentagon harcamasıdır, kamu zararıdır denmektedir.
   (Pentagon üzerinden kamu kaynağı dağıtmanın eleştirilmesi üzerine, futuristik sektörlere kaynak aktarmak için Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü'nü de kurmuşlardır.)
   Bir görev kapsamında, F-16 üreten General Dynamics'in Teksas'daki tesislerini ziyaret ettiğimizde, Yönetim binasının gösterişli girişinde gösterişli bir pirinç pano gördüm. Üstünde "Bu bina ABD Hava Kuvvetleri'nin malıdır." yazıyordu. Bunula ilgilenişime dikkat eden ilgili kişi, "Biraz sonra göreceğin hangarlar da..." dedi. Sözü edilen hangarlar, çeyrek mil uzunluğunda, birbirine paralel iki hangardı. Hatlar 'devlet donatısı' olan makine ve teçhizatla doluydu.
   Dünya üzerindeki başatlığını korumak için ABD'nin nasıl kaynak aktardığını hikaye ettim. Üretilen teknolojinin bedelinden diğer ülkelerin de nasiplendiği malumdur. 
   Benzer şekilde ve benzer alanlara kaynak aktaran Sovyet sistemi, bu kaynak transferlerinin halkın refahını kemirdiği fark edilince çökmüştür.
   Daha önce, Avrupa devletlerinin ulusal projelerde neden dikkatli davrandığını belirtmiştim. Almanya'dan söz ettim zaten. Buna diğer önde gelen ülkeleri de dahil edebilirim. Ayrıntıya girmeyeyim. İngiltere Harrier'lerden sonra bir hamle yapmadı. İsveç Vigen'lerde ileri gidemedi. Ortak üretimleri Tornadoyu neredeyse hiç satamadılar. Kendi filolarına kattıklarının sayısı da bini bulmadı.
(Devam edecek)
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder