GEÇER Mİ BU YILLAR!
1960 yılı, Mayıs ayının başları...
O yıllarda, çocuklar işe yarasın diye, devlet baba köy okullarını, diğerlerine göre erken kapatıyordu. 23 Nisan bayramını izleyen hafta sonu öğretim yılı biterdi.
İşte o tarihlerde, bu satırları yazan da ilkokulu bitirmiş durumdaydı. O gün kazları otlatma görevi ona düşmüştü. Çayırlarda otlayan kazlar, içgüdülerine uyup Gannı Göle (Kanlı Göl) doğru kaydılar.
Kanlı Göl, kerpiç ocakları açıla açıla yıllar boyunca oluşmuş bir çukur alandı. Kış ve bahar aylarında dolu olurdu.
Kazlar, su kuşu olmaları doğallığı gereği, göle atladılar. Mis gibi kokan su papatyaları arasında çok mutluydular. Baba kaz ne zaman biraz daha çimen yemek isterse veya bilmediğim bir başka doğal dürtüye uyarsa, ancak o zaman çıkarlardı sudan. Bunu bilen çocuk, çayıra uzanmış ve bir taraftan kazları gözlerken diğer taraftan hayaller dünyasında geziniyordu.
Her nasılsa yüksek tahsil hevesi düşmüştü gönlüne. Duyduğu gördüğü örnekler de vardı ancak yeterince iyi bir gazete okuyucusu olmasıydı içindeki üniversite ateşini asıl ateşleyen. Son iki yıldır, neredeyse günlük düzeyde gazete okuruydu görev gereği. Görev, bir şekilde köye ulaşan gazeteleri köy odasında dedelere okumaktı. 'Olup bitenden haberdar olmak' önemlidir derdi dedesi.
Hasılı, hangi meslek hangi fakültelerden elde edilir, her biri kaç yıl okuma demektir ve benzeri şeyleri biliyordu. O günkü hayali ve endişesi de bu konularla ilgiliydi zaten.
"Tamam, ilkokul bitti." diye düşünüyordu. "Amma, daha ortası var, üç yıl, lisesi var, dört yıl..." Üniversite konusunda daha kararı kesin değildi. Mühendisliği de hayal ediyordu, her çocuk gibi doktorluğu da kuruyordu. "Beş yıl veya altı yıl daha eklersem, on bir veya on iki yıl daha okumam gerekiyor." diye dertleniyordu, suda takla atan kaz palazlarını gözlerken.
Değerli Koca Mektepli arkadaşlarım,
İşte o, on bir on iki yılın hesabında olan bu arkadaşınız, yıllar geçmiş de liseden mezuniyetinin ellinci yılına gelmiş. Elde olmayan bir nedenle aranızda bulunamadım fakat hiç olmazsa bu şekilde katılmak istedim.
Sevgilerimle ve en içten dileklerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder