15 Temmuz 2017 Cumartesi

IH Demiri 2/3

 
II - Demir Demiri Çeker
      Hüseyin amcanın IH demiri, tartışmayı saptıramamasına rağmen, bizimkinin aklına, aklının boğazına, koca bir sazan kılçığı gibi takıldı demiştik. Benim bildiğim o çocuk bu konuyu araştırıp soruşturacaktır.
      O soruşturadursun, bilgiler bağlamında boşluk kalmaması için, anlatıcınız size gerekli ön bilgileri vermeye karar verdi.
     Önce şu soruya yanıt verilecek: Köylü, sulama imkanı olmamasına rağmen, pancarın su sever bir bitki olduğunu bile bile,  niçin pancar eker? Yanıt tek ve yalın: Nakit akışı. Nasıl mı:
     Pancar Kooperatifi ekiciye, ekim için, gübreleme için veya çapa için farklı aşamalarda nakit yardımı yapıyor. Avans diye anılan bu yardımlar, nakit sıkıntısı içinde olan çiftçinin elini rahatlatıyor. Örneğin, kendi emeğiyle çapa yaptığı için, bu aşamada aldığı avansla gidip manifaturacının hesabını kapatıyor, aynı doğrultuda, gübre avansı ile de bakkal borcu kapatılıyor vs. Yani sırf bu amaçla pancar ekiliyor ve şansına bir iki yaz yağışı olursa, teslim edilen pancar yeterli olabiliyor avansı karşılamaya. Aksi halde, ekilen pancar ya tamamen kuruyor ya da yetersiz miktarda ürün teslim edildiği için avans borca dönüşüyor. Bunu önlemek için bizimkinin babası sondaj ve sulama işine girişiyor. (Köyde ilk)

      Diğer bir ön bilgi 'kapari' hakkında: (1. İsteyen ansiklopediye veya vikipediya'ya bakabilir. 2. Bu yörede kaparinin adı gebiredir.) Bu bitki, toprağın dip suyu çok derinlere kaçan arazilerde yaşar. Kökü çok derinlere inebildiği için diğer bitkilere üstünlük kurar bu tür arazilerde. Arazi işlenmiyorsa, karpuzlarından dökülen tohumlar ile her yıl yeni kökler salar ve bulunduğu araziyi kaplar. Böyle bir araziyi tarıma açmak zordur. Sabanla sürerek köklenemez; saban kesemez köklerini ve hatta güçlü bir köke saban takıldığında iki atın gücü sabanı kurtarmaya yetmez.

      Orak adlı tarım aracını bilirsiniz; ekin biçmeye yarar. İki büklüm eğilerek toprağa yakın seviyeden ekin demet demet kesilip toplanır. Zor iştir bu demir aletle çalışmak. İşi kolaylaştırmak  ve hızlandırmak için, insanoğlu tırpanı buldu. Tırpan da demirden bir aletti. Bu aletlerin her ikisi de insan gücüyle kullanılırdı.
      Hayvan gücünü ve makine kolaylığını kullanmanın sırası geldiğinden, 'biçer-desteler' makine kullanılmaya başlandı. Daha büyük ve donanımlı bir demirden sistem:
      Biçer desteler makine, at gücüyle çekilen ve çalışan bir makineydi. Çekilirken çapalarıyla toprağa tutunan tekerleğin torku makineyi işletirdi. Tekerlek milinden aldığı güç ile işleyen şerit testere ekini biçer, biçilen ekin döner tırmıklarca sandığa yatırılarak istiflenir, deste büyüyünce, bir kolla verilen komut veya otomatik çevrim sonucu, sandıktan toprağa düzgün desteler halinde kaydırılırdı ekin destesi. Artık ekin biçimi en az on kat hızlanmıştı.
      Öykümüzdeki çocuğun babası bu makineden almış ve gelir payı vererek yanına aldığı ortakla birlikte, günde on beş saat durmaksızın ekin biçer olmuşlardı. Doğal olarak, kendi ekinleri dışında bol vakitleri vardı ve ücretle başkasının ekinini de biçiyorlardı.
      İşler iyiydi ancak bir baş belası vardı: Kapari. Biçilen ekin arasında kapari varsa, iki de bir şerit testereyi koparıyordu. Başkasının tarlası olunca "Bu tarla gebireli. Makineyi sokmam." diyebilirsin. Ya aynı sorun kendi tarlanda da varsa?  Bu yüzden, kapari köklerinin kurutulması gerekiyordu.
      Bu nedenle veya kıraç vasıflı tarlaları tarıma açmak için, ya her bir kapari kökü toprak derince kazılarak kesilecek ya da traktör gücüyle birkaç kez derince kazınıp kökler kurutulacak. Bunlardan birincisini, yani iğne ile kuyu kazmayı deneyen baba, alın teriyle, mümkün olmayan yolu bulmuş ve bundan hareketle, komşu köydeki bir traktör sahibi ile anlaşmış ve tarlasını sürdürerek gebire örgüsünden kurtarmıştır.
      Demir demiri çekmektedir. Bir demir aletin veya makinenin yararını maksimize etmek demek bir başka ileri donanımlı makineyle tanışmak demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder