Feraset... ve Sabret!
"Bu konu, bilgi ve birikime çok bağlı bir konu. Halka sormak onlara haksızlık bence. Bilmediği bir hastalıkla yüz yüze ve gene, bilmediği deneysel bir yöntemle ameliyat olmaya karar verecek. Bunun gibi bir gerçek var. ve halkın bana sormayın deme hakkı yok." diyordu bir akademisyen.
"Necip Türk halkının feraseti bu kararı vermeye kafidir." diyordu hukukçudan çok siyasetçi gibi konuşan hukukçu, bilmem ne hukukçular derneği başkanı kişi.
Esasa girmeden önce söyleyeyim, bu 'necip' sıfatına bayılırım. Esasen asil anlamında olsa da 'sana işim düştü, elini ayağını öpeyim, gel hallet şu işi' demeye varacak bir cümlenin işaretidir bu.
Gelelim feraset sözcüğüne. Bu sözcük Arapçadan geçmiş dilimize, sezme anlamında kullanılıyor. Arapça aslı firaset olan bu sözcük bizde feraset olmuş. Arapça konuşulan bir ortamda feraset dediğinizde ise atçılık, binicilik gibi anlaşılır.
Bu sözcükle de 'sen iyisini bilirsin abi, çünkü sen asilsin, sezgilerin güçlüdür.' deniyor.
Aynı konuda, şimdilerde yaşı yetmişe dayanan bir kişi, en az bir kez karar vermiştir daha önce. Üç kez karar vermiş olanlar da yaşamakta daha. Şimdi yeniden düzen kurma söz konusu olduğuna göre, daha önce verilen kararlar yanlıştı veya gelir-geçerdi. O zamanlar iyi sezilememiş miydi acaba. Yoksa, halkın sezgisini güçlendiren bir gelişme mi oldu ülkemizde.
Bilgi gerektiren işler sezgiyle çözülemez.
İşte tam bu tümceyi yazıyordum ki Beşiktaş'taki acı olay duyuldu. Kafam karıştı, sinirlerim kabardı.
Ya sabır!.. Ya sabır!
"Necip Türk halkının feraseti bu kararı vermeye kafidir." diyordu hukukçudan çok siyasetçi gibi konuşan hukukçu, bilmem ne hukukçular derneği başkanı kişi.
Esasa girmeden önce söyleyeyim, bu 'necip' sıfatına bayılırım. Esasen asil anlamında olsa da 'sana işim düştü, elini ayağını öpeyim, gel hallet şu işi' demeye varacak bir cümlenin işaretidir bu.
Gelelim feraset sözcüğüne. Bu sözcük Arapçadan geçmiş dilimize, sezme anlamında kullanılıyor. Arapça aslı firaset olan bu sözcük bizde feraset olmuş. Arapça konuşulan bir ortamda feraset dediğinizde ise atçılık, binicilik gibi anlaşılır.
Bu sözcükle de 'sen iyisini bilirsin abi, çünkü sen asilsin, sezgilerin güçlüdür.' deniyor.
Aynı konuda, şimdilerde yaşı yetmişe dayanan bir kişi, en az bir kez karar vermiştir daha önce. Üç kez karar vermiş olanlar da yaşamakta daha. Şimdi yeniden düzen kurma söz konusu olduğuna göre, daha önce verilen kararlar yanlıştı veya gelir-geçerdi. O zamanlar iyi sezilememiş miydi acaba. Yoksa, halkın sezgisini güçlendiren bir gelişme mi oldu ülkemizde.
Bilgi gerektiren işler sezgiyle çözülemez.
İşte tam bu tümceyi yazıyordum ki Beşiktaş'taki acı olay duyuldu. Kafam karıştı, sinirlerim kabardı.
Ya sabır!.. Ya sabır!
Sen necip Türk Halkı diyorsun ama bazıları bu sıfatı Türk Halkı'na layık görmez ! O sıfatı sadece Arap Halkı'na Allah tarafından bahşedilmiş bir haslet olarak görür... Ve dilleri ile necip halkım dese bile, kalbi ile asla söylemez,söyleyemez... Çünkü beşikten itibaren beyinler öyle yıkanmıştır...
YanıtlaSil