SAFİYE
Benim adım Safiye. Yüzüme demeseler de arkadaşlarım "saf" diye kısaltıyorlar benden sözederken. Kimi gerçekten saf bulduğundan, kimi de gerçekten kısaltmak için... Dördüncü sınıfa altı senede gelmek illa ve illa saflıktan olmaz ki. Beş sınıf bir arada okuyan bir okulda, günde ortalama sadece iki saati öğretmenle işlenen (sesli ders) derslerle, öğretmenin en iyi öğrenciyle bile ilgilenmeye vakti yokken... Ayrıca, kendi cahillikleriyle mutlu ana-babaların, 'okuyup da ne olacak, hele ki kız çocuğu' bakışı altında ve bizim gibi evdeki gibi, masraf olmasın diye, kör kandilin bile erkenden söndürüldüğü evlerde bu kadar oluyor işte.
Kim bilir kaç tane Safiye var Anadolu köylerinde, aynı koşulları yaşayan. Onun için, sormayın köyümün adını. Farzedin Konya'da, farzedin İzmir'de.
Ancak benim yaşadığımın tıpatıp aynısını yaşayan var mıdır, bilmiyorum.
Bilirsiniz. Okullarda eğitsel kollar vardır. Bunlardan birisi de Kızılay koludur. Bizlere yardımlaşmayı öğretmekmiş amaç. Para toplamak öne çıktı nedense. Nedeni belli. Öğretmene de yukarıdan emrediliyor olmalı. Her öğrenci yirmi beş kuruş getirip kol başkanına verecek.
Bize harçlık verilmez. Her ihtiyacı babamıza söyleriz. Babam hesaplılığı ile ünlüdür. Kımsır Saraç Sadık derler. Saraçlığı da lakaptan.
Babasız büyümüş. Toy bir gençken, anasının isteği olan kınayı nereden alacağını bilemediğinden, saraç dükkanından kına istemiş. Saraç da yememiş içmemiş bizim köylülere anlatmış. Adı saraç kalmış o günden sonra.
Neyse... Cimri bulurlar babamı. Bana göre, eli sıkılığı yoksulluktan geliyor. Yoksulun cömert olma şansı var mıdır ki? Ancak, kulağıma çalanlarla kıyasla, bizimki biraz ağır basıyor sıkılıkta. Günlük yumurtaları bile takip eder. Bilmiyorsanız söyleyeyim: Yumurta çok önemlidir. Gıda anlamında demek istemedim. Tavuklar köylünün bozuk para makinasıdır. Gaz, kibrit gibiler onunla döner. Yumurtanın gıda olarak tüketilmesi lükse kaçar biraz.
Kızılay parası dediğimde, "Neymiş o?" dedi babam. Yardımlaşma dediğimde, "Bize kim yardım edecek!" dedi. Haklı mı, haklı. Ben haklı mıyım? Evet haklıyım. Öğretmen getireceksin dedi, ısrarla. Babam daha haklı olduğundan parayı alamadım.
Sadece ben kalmıştım götürmeyen. Bakalım ne olacak?
Ertesi gün, parayı soran kol başkanı, sonucu hemen yetiştirdi öğretmene. Göze girecek ya! Öğretmen bana çıkıştı. Çaresizdim ve sustum. Ben sustukça öğretmen köpürdü. Bağırdı çağırdı ve yüzüme tükürdü. Ben çaresizim, 'bu haksızlık' diyemedim, 'Bağdat'tan kervanı mı geliyor.'
Öğretmen hırslanmıştı iyice. Siz de tükürün dedi, etrafımızdakilere. Ne çok heveslisi varmış. Sıraya girdi bütün öğrenciler. Ben çaresizlikten sıraya kapaklandım, kollarımla yüzümü kapatarak. Saçlarıma tükürük yağıyordu peş peşe. İşi azıtıp gırtlağını temizleyenler bile vardı. Tekrardan sıraya giren bile olmuştur Allah bilir. Öğretmen o sırada orada duruyor muydu, yoksa tükürün dedikten sonra, çalışması süren bahçe düzenlemesini gözetlemeye mi gitti? Bunu da bilmiyorum. Kulağımda sadece sıra olurken itişen her yaşta çocuk sesi. Linç coşkusu. Çocuk milletinde vicdan yoktur. Eğlence fırsatını kaçırırlar mı hiç!
O gün benim okuldaki son günüm oldu. Devamsızlıktan sınıfta kaldım ve yaşım büyüdü diye ertesi yıl da soran olmadı. Benim de içimden gelmiyordu doğrusu.
Fakat, hala saçlarımı ne kadar yıkasam temiz hissetmem. Yapış yapıştır.
Ancak benim yaşadığımın tıpatıp aynısını yaşayan var mıdır, bilmiyorum.
Bilirsiniz. Okullarda eğitsel kollar vardır. Bunlardan birisi de Kızılay koludur. Bizlere yardımlaşmayı öğretmekmiş amaç. Para toplamak öne çıktı nedense. Nedeni belli. Öğretmene de yukarıdan emrediliyor olmalı. Her öğrenci yirmi beş kuruş getirip kol başkanına verecek.
Bize harçlık verilmez. Her ihtiyacı babamıza söyleriz. Babam hesaplılığı ile ünlüdür. Kımsır Saraç Sadık derler. Saraçlığı da lakaptan.
Babasız büyümüş. Toy bir gençken, anasının isteği olan kınayı nereden alacağını bilemediğinden, saraç dükkanından kına istemiş. Saraç da yememiş içmemiş bizim köylülere anlatmış. Adı saraç kalmış o günden sonra.
Neyse... Cimri bulurlar babamı. Bana göre, eli sıkılığı yoksulluktan geliyor. Yoksulun cömert olma şansı var mıdır ki? Ancak, kulağıma çalanlarla kıyasla, bizimki biraz ağır basıyor sıkılıkta. Günlük yumurtaları bile takip eder. Bilmiyorsanız söyleyeyim: Yumurta çok önemlidir. Gıda anlamında demek istemedim. Tavuklar köylünün bozuk para makinasıdır. Gaz, kibrit gibiler onunla döner. Yumurtanın gıda olarak tüketilmesi lükse kaçar biraz.
Kızılay parası dediğimde, "Neymiş o?" dedi babam. Yardımlaşma dediğimde, "Bize kim yardım edecek!" dedi. Haklı mı, haklı. Ben haklı mıyım? Evet haklıyım. Öğretmen getireceksin dedi, ısrarla. Babam daha haklı olduğundan parayı alamadım.
Sadece ben kalmıştım götürmeyen. Bakalım ne olacak?
Ertesi gün, parayı soran kol başkanı, sonucu hemen yetiştirdi öğretmene. Göze girecek ya! Öğretmen bana çıkıştı. Çaresizdim ve sustum. Ben sustukça öğretmen köpürdü. Bağırdı çağırdı ve yüzüme tükürdü. Ben çaresizim, 'bu haksızlık' diyemedim, 'Bağdat'tan kervanı mı geliyor.'
Öğretmen hırslanmıştı iyice. Siz de tükürün dedi, etrafımızdakilere. Ne çok heveslisi varmış. Sıraya girdi bütün öğrenciler. Ben çaresizlikten sıraya kapaklandım, kollarımla yüzümü kapatarak. Saçlarıma tükürük yağıyordu peş peşe. İşi azıtıp gırtlağını temizleyenler bile vardı. Tekrardan sıraya giren bile olmuştur Allah bilir. Öğretmen o sırada orada duruyor muydu, yoksa tükürün dedikten sonra, çalışması süren bahçe düzenlemesini gözetlemeye mi gitti? Bunu da bilmiyorum. Kulağımda sadece sıra olurken itişen her yaşta çocuk sesi. Linç coşkusu. Çocuk milletinde vicdan yoktur. Eğlence fırsatını kaçırırlar mı hiç!
O gün benim okuldaki son günüm oldu. Devamsızlıktan sınıfta kaldım ve yaşım büyüdü diye ertesi yıl da soran olmadı. Benim de içimden gelmiyordu doğrusu.
Fakat, hala saçlarımı ne kadar yıkasam temiz hissetmem. Yapış yapıştır.
Çorbacı, bu olay yaşanmışsa , recm olayından hiç farkı yok! Anlatımın da dört dörtlük.Kutlarım , daha güzel kısa hikayelerini de beklerim...
YanıtlaSilÇorbacı, bu olay yaşanmışsa , recm olayından hiç farkı yok! Anlatımın da dört dörtlük.Kutlarım , daha güzel kısa hikayelerini de beklerim...
YanıtlaSil