Öğretmenler Günü Kutlaması
Ailede öğretmen çok; buna eşim dahil. Öğretmenler günü gelince, kısaca bir cümleyle kutlama dileğini ifade etmek mümkün. Beklenti, benim benden beklentim de dahil, bunu yetersiz buldu. Biraz daha içerikli veya daha duygusal bir metin yazmalıydım. Önemli olan metnin uzunluğu veya kısalığı değil, içeriğinin doyurucu olması.
Öğretmenler gününden hareketle, öğretmenin eğitici yanını istemeden ihmal ederek, bilgilendiren yanı bağlamında, diğer bir bilgi kaynağı olan kitapları konuşturup öğretmenler gününe onları da kattım. Bunu yaparken de, aynı zamanda öğretmenin eğitici yanını vurgulayarak, benim okuma alışkanlığımın temelini atan iki öğretmenimi andım ve şükran borcumu ifade ettim. Andığım bu iki isim, öğretmenlerim Cezmi Kaya ve Ahmet Yıldırımdı.
Cezmi öğretmenimin vefat ettiğini biliyordum. Çocukları tarafından merhuma dede, muhterem eşi Ayşe hanıma babaanne denecek kadar merhumla yakınlaşmış bir Koca Mektep (Denizli Lisesi) mensubu arkadaşımla onu defalarca anmıştık.
Ahmet öğretmenim ise sağdı ve Söke'de yaşıyordu. Medyada paylaştığım kısa yazımın yanında, onun bu tür medya ile ilgilenmeyeceğini de düşünerek, doğrudan arasam daha iyi olur diye düşündüm. Bir taraftan "hayırsız" dokundurmasına katlanmaya hazırlanarak, diğer yandan da saygıdeğer öğretmenimi mutlandıracak sözler düşünerek telefona uzandım. Ancak elim havada kaldı. Kaybettiğim telefonumla birlikte bütün bağlantı verilerini kaybetmiştim.
Kardeşime ileti yazdım öğretmenimin numarası için.
Dün kardeşim telefon açtı. Öğretmenim artık sadece meleklerin telefonunu açıyormuş. İki ay olmuş mekan değiştireli. Kendime çok kızdım. Niye telefon açmazsın! Şunun şurası Söke ne kadarlık yol ki gidip ziyaret etmezsin! Öbür tarafta buluştuğumuz zaman, eminim öğretmenim bana kaş çatacak.
Bu dünyadaki aydınlık ruhun öbür dünyada da aydınlık olsun değerli öğretmenim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder